Sıtkı Şeremetli – Köşe Yazısı

Doğu Anadolu gezi izlenimlerim
Hafta boyunca eşim Kamile Hanım ile birlikte Doğu Anadolu Bölgemizi gezdim.
Van, Hakkâri, Çukurca, Uludere, Şırnak… Siirt, Bitlis,
Muş, Elazığ, Tunceli
Gezdik, gördük, sevdik…
Halkla görüştük, askerle görüştük. PKK'nın açtığı yaraların, acıların izi silinmeye çalışılıyor.
Devletin güçlü eli burada.
PKK'nın etkisi kırılmış.
Gurur duydum.
xxx
Öncelikle şunu söyleyeyim (Bilenler elbet biliyor. Bilmeyenler için söylüyorum);coğrafi olarak şartları çetin bir bölge. Hele hele ''Dağların Başkenti'' olarak adlandırılan Hakkâri Bölgesi tamamen dağlık… Mesela Şırnak dağların üzerinde kurulmuş bir kent.
Yollar Irak sınırı boyunca yılan gibi kıvrıla kıvrıla geçit veriyor.
xxx
Devlet her türlü hizmeti götürmüş bölgeye.
Bu konuda kimse nankörlük yapmasın.
Yol, su, elektrik, okul, hastane vb. devlet hizmetlerinin inanın bir kısmı Batı şehirlerinden daha gelişmiş.
Mesela deprem bölgelerinde herkesin mağduriyeti giderilmiş.
Hele hele Hendek olaylarının yaşandığı Şırnak'ta bütün şehir yeniden inşa edilmiş.
xxx
İnsanı sevecen, misafirperver.
Yolculuğum boyunca inanın hiç bir yerde çay parası ödeyemedim. Hep ''Misafirimizsiniz ikramımızdır'' dediler. Yemeğe ve evlerine davet ettiler.
Bir de düğüne katıldık. Hiç tanımadığımız insanlar bizi başköşeye oturttular.
Birlikte omuz omuza Türk-Kürt halay çektik.
Kürtçe türküleri Türkçe türkülerle süslediler.
Yüzlerce dostluk ve misafirperverlik örneği yaşadım.
xxx
Irak sınırı boyunca yüksek ve engebeli dağların arasından geçtik.
Hudut karakolları, Korucu kulübeleri, kontrol noktaları 300-500 metre ara ile art arda sıralanmış.
Mehmetçik her yerde nöbet başında.
Dağı taşı ''Ay yıldızlı'' bayraklarla donatmışlar.
Üzümlü, Eruh, Uludere vb. toplu kalleş PKK baskınlarının yapıldığı bölgeleri gezdik, şehitlerimize Fatiha okuduk, hayırla yâd ettik.
Allah hepsinden razı olsun. Rabbim Mekânlarını cennet eylesin.
Rabbim oralarda hudut boylarında görev yapan askerlerimizin yardımcısı olsun.
xxx
Bölgede yerel halkın devlete bağlılığı açıkça ifade ediliyor. Bölücülük anlamında tepkileri var. Ancak PKK'nın baskılı olduğu dönemdeki çaresizliklerini de vurguluyorlar.
PKK baskı ve zulmünün bittiği şu dönem ile ilgili halk genelde şunu söylüyor: ''Ne güzel, buralara kadar geldiniz. Herkes gelsin. Tanışalım, kaynaşalım. Bizi yaşadığımız yerlerde görün. Türkiye'nin değişik yerlerinde yaşayan vatandaşlarımız bizi yanlış değerlendirmesin. Bizi asla PKK ile aynı kefeye koymasınlar. Bir Türk PKK'dan ne kadar zarar görmüşse, inanın pek çok Kürt de PKK'dan aynı oranda zarar görmüştür. Bizim kardeşliğimiz Türkiye'nin Kurtuluş Savaşında, Çanakkale’de ispatlanmıştır. Biz aynı ruhu taşıyoruz.
xxx
Yazacak daha çok şey var.
Bugünlük bu kadarla yetiniyorum.
Sonuç olarak şunu söyleyeyim:
''Asırlar boyunca birlikte yaşayan Türk'ün Kürt ile Kürdün de Türk ile bir sorunu yok.
Sorun AB'de, ABD'de ve onların taşeron örgütü PKK'da…
Ve Türk Devletinin gücü ortada. PKK ve efendileri Türk'ün gücü karşısında hak ettikleri dersi alıyorlar.
Ve her zaman da alacaklar.''