Sıtkı Şeremetli – Köşe Yazısı

DEPREM FELAKETİNİ YAŞAYAN KARDEŞLERİMİZE YALNIZ VE ÇARESİZ OLMADIKLARINI GÖSTERMELİYİZ

PAYLAŞ
Youtube Kanalı VİDEO

Yaşam normal olarak devam ediyor.
Gece yatıyorsunuz.
Sanıyorsunuz ki sabahleyin de durum aynı olacak.
Lakin sabaha karşı uykunuzun en derin anında korkunç bir gürültü ile uyanıyorsunuz.
Her yer, her şey sallanıyor.
Sonra? Korkunç bir yıkım…
Belli ki kurtulanlar arasındasınız.
Arıyorsunuz;
Eşiniz yok
Çocuklarınız yok.
Komşularınız yok.
Saniyeler içerisinde olup biten deprem sizi tüm sevdiklerinizden ayırmış.
Yeni gün de artık kimsesizsiniz.
Yeni gün de bir insanın yaşayabileceği en büyük acıları yaşamışsınız.
Deprem böyle bir şey.
xxx
Evinizi seyrediyorsunuz.
Bir kaç saat önce aileniz ile birlikte mutluca yaşadığınız eviniz…
O koca bina yerle bir olmuş.
Nice yıllar geçirmiştiniz bu evde.
Çocuklarınızı büyütmüştünüz.
Ama o ev şimdi yok.
Deprem anılarınız ile birlikte geçmişinizi de alıp götürmüş.
xxx
Anne, baba…
Gün ışırken mucize eseri kurtuldukları evlerinin yıkıntıları önünde kurtarma çalışmalarını izliyorlar.
Daha doğrusu umutla bekliyorlar.
Yıkılıp viran olan evlerinin enkazı altında 6 ve 7 yaşlarında 2 küçük çocukları var.
Birisinden ses yok ama bir tanesi kısık sesle dışarıya sesleniyor: ''Anne baba kurtarın bizi''
Çaresizsiniz.
Bir şey yapamıyorsunuz.
Saatler ilerliyor.
Ses kesiliyor.
Sonra?
Enkaz kaldırılıyor.
Evlatlarınızın cenazelerini teslim ediyorlar size.
Ne büyük acı!
Daha büyük bir acı tasavvur edebiliyor musunuz?
Maraş, Hatay, Osmaniye, Adıyaman, Diyarbakır, Urfa, Antep, Adana, Malatya art arda 2 büyük depremle sarsıldı. Bölgede yukarıda anlattığım büyük acılar yaşandı. Çok sayda ölü ve yaralımız var.
Bölgede yaşayan depremden sağ kurtulmuş milyonlarca vatandaşımız ise yaşam mücadelesi veriyor.
Kış…
Hava soğuk…
Kar ve yağmur yağıyor.
Başlarını sokacak bir evleri yok.
Yiyecek sıcak yemekleri yok.
Isınacak sobaları yok.
Onlar bizim canlarımız.
Onlar bizim kardeşlerimiz.
Onlar bizim ailemiz.
Onların acıları bizim acımızdır.
Acıları paylaşalım.
Lakin desteklerimiz de onlar için olsun.
Devletimiz elbette ki gerekeni yapıyor.
Ama biz de Millet olarak gerekeni yapmalıyız.
Üşümesinler, aç kalmasınlar,
Çaresiz olmasınlar!
Gün; birlik beraberlik,
Yardımlaşma ve dayanışma günüdür.
Milletçe bu acı dolu günleri atlatabilmemiz için omuz omuza olmalıyız.
Bir felaketi ilerleyen yıllarda acı ile anarken böyle büyük bir acıyı Türk milletinin nasıl şanlı bir dayanışma içinde geçirebildiğini de göstermeliyiz.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN