Sıtkı Şeremetli – Köşe Yazısı

KURTULANLAR İÇİN SEVİNEMİYORUZ, KAYBETTİKLERİMİZ İÇİN DUYDUĞUMUZ ACIDAN

PAYLAŞ
Youtube Kanalı VİDEO

Her şeye rağmen durmayın. Kardeşlerimizin çığlıklarını duyun. Yardım için koşun! Acıları paylaşın.
Milletlerin acı günü de olur sevinçli günleri de olur. Toplumları millet yapan en büyük özellik acıları ve sevinçleri ortakça paylaşıp yaşayabilmeleridir.
Bugün Türk Milleti olarak acı günler yaşıyoruz.
Yüzyılın en büyük depremlerinden birisini gördük.
Vatanımızın bir köşesi kan ağlıyor.
İnsanlarımız hayatlarını kaybediyor.
İnsanlarımız evsiz, yiyeceksiz kaldı.
Kara kış yaşarken gelen deprem felaketi canımızı çok acıttı.
Ama tüm Türkiye birlik oldu.
Birlik beraberlik içinde bu en kötü günleri aşmaya çalışıyoruz.
Anadolu'nun dört bir yanından binlerce tır yiyecek, giyecek deprem bölgesine gidiyor.
Devlet elinden geleni yapıyor.
Millet seferber.
Elbette ki giden canlarımız geri gelmeyecek ama hiç olmazsa kalan canlarımıza sahip çıkmaya çalışıyoruz.
Üzüldük, çok insanımız yaşamını kaybetti.
Ancak milletimizin duyarlılığı bir nebze olsun bize onur verdi.
xxx
-Bakın Marketler tıklım tıklım dolu.
Vatandaşlarımız güçlerinin yettiğince Deprem Bölgesine göndermek üzere yiyecek giyecek alıyor.
Belediyelerimiz vatandaşın verdiği bu yardımları topluyor, Deprem bölgelerine gönderiyor.
-Küçük bir çocuğun davranışı hepimizi duygulandırdı. Yardım paketine kumbarasını koymuş. O kumbara ki harçlıklarından biriktirdiği bozuk paralarla dolu. Yani en büyük serveti o… O da içi biriktirdiği paralarla dolu kumbarasını koymuş yardım paketine…
-Yaşlı bir annemiz emekli maaşını vermiş. ''Ama senin başka paran yok. Bir ay nasıl geçineceksin? Demişler. O da cevap vermiş: İnsanlar orada ölecekse benim bir ay tok kalmamın anlamı yok!
Böyle binlerce örnek var.
xxx
Kızılay yardım toplama merkezleri dolu.
Belediyelerin yardım toplama merkezleri dolu.
STK'ların belirlediği yardım toplama merkezleri tıklım tıklım dolu.
Türkiye'nin kalbi deprem bölgesinde.
xxx
Ama yaşanan acılar da çok büyük.
-Kurtarma çalışmaları sürüyor.
Enkaz altından annesi ölü, çocuğu canlı çıkıyor.
Sevinmek mi gerek, üzülmek mi?
-Baba dışarıda, küçük kız çocuğu enkazın altında. Ama çocuğun eli dışarda. Baba kızının elini tutmuş saatlerdir ağlıyor: ''Ölme kızım. Dayan. Kurtaracağız seni.
Böyle daha binlerce örnek var.
xxx
Topladıkları çalı çırpıları toplayıp ateş yakmışlar. Hava soğuk ısınmaya çalışıyorlar. Enkazların başında öbek öbek bekleyenler var.
Bekliyorlar. Umutla bekliyorlar.
Hepsi bir sevdiğini bekliyor.
-Enkazın altında annem var.
-Enkazın altında babam var.
-Enkazın altında çocuğum var.
Böyle bir bekleyişin verdiği büyük acıyı düşünebiliyor musunuz?
Düşünün!
xxx
Nice mucizeler yaşanıyor.
Göçük altında doğum gerçekleşiyor.
Dünya şaşkınlıkla izledi.
Anne hayatını kaybetmiş ama doğan çocuk annesine hala göbek bağı ile bağlı.
Annenin ölüsü ile birlikte yaşama tutunan bebek çıkarıldı enkaz altından.
xxx
Enkaz altından bir anne canlı olarak çıkartılıyor.
Çevredeki vatandaşlar sevinçle alkışlıyor.
Sedye üzerindeki anne soruyor: ''Çocuklarım nasıl?
''Çocukların öldü'' diyemiyor görevliler.
Alkışlar duruyor.
Gözyaşı döküyor acı içinde az önce sevinenler...
xxx
Böyle büyük bir felaket.
Böyle büyük bir acı.
Duygularımız anlamını yitirmiş.
Kurtulanlar için sevinemiyoruz kaybettiklerimiz için duyduğumuz acıdan.
Her şeye rağmen durmayın.
Yardım için koşun.
Acıları paylaşın.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN