Ramazan Karaca yazdı: MEHMET AKİF ADINI DEĞİŞTİRMELİ

Aralık ayı…Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un hem doğduğu hem de vefat ettiği ay. Normalde bu günler, onun fikirlerini, mücadelesini, ahlakını ve bu millete bıraktığı büyük mirası konuşmamız gereken günlerdir. Ne var ki bugünlerde Mehmet Akif Ersoy ismi, bu yüce değeri zerre kadar hak etmediği açık olan bir kişi üzerinden, utanç verici iddialar ve görüntülerle birlikte anılıyor. İşte asıl üzücü olan da budur.

Bir insanın yaptığı ahlaksızlıkların ardından, her defasında 'Mehmet Akif Ersoy' isminin telaffuz edilmesi; bu büyük ismin, pisliklerin arkasına eklenen bir ifadeye dönüşmesi vicdan sahibi herkes için ağır bir yaradır. Çünkü Mehmet Akif Ersoy yalnızca bir isim değildir; bir duruştur, bir ahlaktır, 'Asım'ın Nesli' diye tarif edilen bir idealdir.

Yıllarca bu ismi taşıdığı için belki de milli ve manevi değerlere gönül verenler tarafından sıcak bakılan bir kişinin, aslında bu değerlere ne kadar uzak olduğu bugün daha net görülmektedir. Şairimizin hayatı boyunca savunduğu hiçbir ilkenin, hiçbir ahlaki duruşun bu kişide karşılık bulmadığı artık açıktır.

Elbette bir baba, soyadı Ersoy olduğu için oğluna Mehmet Akif ismini vermiş olabilir. Bu, ilk bakışta eleştirilecek bir durum değildir. Ancak yaşananlardan sonra insan ister istemez şu soruyla yüzleşiyor:

Bu isim gerçekten layıkıyla taşınabildi mi?

Daha da vahimi, bütün bu iddialar, deliller, görüntüler ve konuşmalar ortadayken babanın hl oğlunun arkasında durmasıdır. Eğer gerçekten Mehmet Akif Ersoy'a duyulan bir sevgiyle, bir samimiyetle bu isim verilmişse, bugün o ismi ayaklar altına alan bir davranışı savunmak kabul edilebilir değildir.

Eğer olaylardan haberi yoksa çıkıp bunu açıkça söylemelidir.

Ama olup biteni bilmesine rağmen, oğlunu haşa, Yusuf Peygamber'e benzeterek savunmak, hem inanca hem de vicdana aykırıdır.

Şayet bu yapılanlardan haberi varsa ve yine de savunuyorsa, yıllardır arkasından gittiğini söylediği değerlerle samimi olmadığı da ortaya çıkar. O zaman karşımızda 'olduğu gibi görünen' değil, 'göründüğü gibi olmayan' bir tablo vardır.

Buradan sonra bana göre yapılması gereken nettir:

Bu kişi çıkıp, 'Ben bu ismi taşıyamadım' diyebilmelidir. Babasının kendisine verdiği değerin farkında olduğunu ama bu ismin ağırlığını kaldıramadığını kabul etmelidir.

İster Mehmet Ersoy, ister Akif Ersoy olsun…

Ama artık Mehmet Akif Ersoy ismini taşımaması gerekir.

Çünkü yaşananlardan sonra bu ismi taşıyamadığı, taşımayı hak etmediği ve bundan sonra da edemeyeceği açıktır.

Son söz:

Evlatlara isim verirken yalnızca kulağa hoş gelmesine değil, o ismin taşıdığı mana ve sorumluluğu da iyi düşünmek gerekir. Bazı isimler vardır ki, sadece söylenmez; yaşanır.

Bakmadan Geçme