Sıtkı Şeremetli – Köşe Yazısı

GANDİ'NİN ŞEKER HİKÂYESİ

PAYLAŞ
Youtube Kanalı VİDEO

Havaların sürekli değişmesinden dolayı rahatsızlandım. Doktora gittim. İşinin ehli olan Hekim arkadaşım gerekli tüm tetkikleri yaptı tedavi uygulamaya başladı. Ardından ekledi, ''Sıtkı Bey her şey bir yana sigarayı hemen bırakmalısınız… Aslında o da sigara içiyordu. Ben de gözlerinin içine bakarak şunları söyledim: ''İyi de, sen de bırakmalısın sigarayı...''  ''Evet, ama ben hasta değilim ki'' ''Olsun'' dedim'' ''Sen sigarayı bırakırsan hastaların üzerinde daha etkili olursun''
Ve ona Gandi'nin şu meşhur hikâyesini anlattım…
GANDİ'NİN ŞEKER HİKÂYESİ
"Gandi haftada bir öğleden sonra halkın dileklerini dinler ve onların sordukları soruları yanıtlar. Bir kadın dört saatlik bir köyden on yaşlarındaki oğluyla gelir, saatlerce sırasını bekler ve nihayet Gandi'nin huzuruna kabul edilir. Gandi kadına ne istediğini sorar. Kadın kendisi için bir şey istemediğini, oğlunun evdeki bütün şekerleri yiyip bitirdiğini, sözünü dinlemediğini söyler.
-Oğluma nasihat et, ona şeker yememesini söyle! Benim sözümü dinlemiyor, seni çok seviyor, sayıyor ve senin sözünü dinler, der.
Gandi çocuğa yumuşak bir sesle annesinin söylediklerinin doğruluğunu sorar. Çocuk mahcup bir şekilde gülümseyerek önüne bakar. Gandi kadına döner ve
-Çocuğun ile birlikte 40 gün sonra gel, der.
Kadın, dört saatlik yoldan geldiğini ve saatlerce sıra beklediğini söyler;
-İki dakika konuşamaz mısınız, der.
Gandi 40 gün sonra gelmelerinde ısrar edince çaresiz oradan ayrılır ve köyüne geri döner. Kırk gün sonra 4 saatlik yolu yeniden yürüyerek gelir, sıraya girer ve sırası gelince dilediğini tam söyleyecekken, Gandi;
-Hatırlıyorum, çok şeker yiyen oğlun için geldin, der ve oğlanı yanına oturtur. Gözlerinin içine bakarak;
-Çok şeker senin için iyi değil. İstersen bırakabilirsin. Şöyle bir düşün ve bana burada bir söz ver. Şekeri bırakmaya karar verirsen iyi bir karar vermiş olacaksın, der.
Oğlan Gandi'nin gözlerindeki sevgi ve ilgiden çok etkilenir ve onun gözünün içine bakarak artık şeker yemeyeceğine söz verir. Gandi kadına döner;
-Şimdi gidebilirsin, oğlun artık şeker yemeyecek, der.
Kadın oğlunu alır ve gider.
Üç gün sonra aynı kadın, bu defa tek başına, yine Gandi'nin karşısına çıkar Gandi kadını tanır ve;
-Ne oldu, oğlun şeker mi yiyor? diye sorar.
Kadın öfkeli bir şekilde;
-Hayır, oğlum şeker yemiyor ama sana öfkeliyim. Neden beni 40 gün beklettin ve o uzun yolu iki defa yürüttün. Çocukla konuşman iki dakikadan fazla zaman almadı. İlk geldiğimde söyleyeceğini söyleseydin olmaz mıydı? der.
Gandi gülümser;
-İlk geldiğinde söyleseydim, sözlerimin hiç bir etkisi olmazdı, çünkü o zaman ben de şeker yiyordum. Kırk gün şekeri bıraktım, şekeri bıraktığımdan emin oldum. Ondan sonra oğlunla konuştum. O benim gözlerimden söylediğime kendimin inandığını gördü. Sözlerim onu o zaman etkiledi, der.
Kadın hiç bir şey demeden Hint geleneklerine göre saygıyla Gandi'nin önünde eğilip ayaklarına dokunur ve oradan ayrılır.
Sözün bittiği yerde hayatın kendisi başlar"

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN