Sıtkı Şeremetli – Köşe Yazısı

HANGİ ZENGİNLİK?

PAYLAŞ
Youtube Kanalı VİDEO

Türkiye'de son günlerde yaşanan olaylar gerçekten midemizi bulandırıyor.
TV haber bültenlerinde, gazete sayfalarında uzun uzun anlatılan yolsuzluklar hepsi özellikle gençlerimiz için utanç verici.
Gerçi şunu da iyi biliyoruz, fazla paraya tamah edenler, haram rızk peşinde koşanlar belki geçici bir süre zengin bir yaşam sürdürebiliyorlar ama daha sonra sefil durumlara düşmekten kurtulamıyorlar.
Bu tür insanların dünyaları karanlık ama kul hakkı ile giderlerse ahiretleri daha karanlık. Allah cümlemizi haramdan uzak tutsun ve cümlemizi helal rızk ile rızıklandırsın.
Aşağıdaki hikâyeyi ibret teşkil etmesi arzusu ile paylaşıyorum…
Bazılarının yaşamlarının hedefine oturttukları zenginlik nedir?
Çoğu zaman büyük zenginliklere ulaşmak için yürürken elimizdeki gerçek büyük zenginlikleri nedense göremeyiz!
''Zengin olmak çok para sahibi olmak değildir. Sağlığınız yerinde olmadıktan sonra, huzurunuz yoksa çok paranız olsa da aslında siz zengin değilsinizdir. İnsanların zenginlikleri para ile ölçülmez. Gerçek zenginlik hikâyesinde bu durum daha iyi anlatılıyor. 
Asıl fakirlik hikâyesi şöyle: Günlerden bir gün bir baba ve zengin ailesi oğlunu köye götürdü. 
Bu yolculuğun tek amacı vardı, insanların ne kadar fakir olabileceklerini oğluna göstermek. Çok fakir bir ailenin çiftliğinde bir gece ve gün geçirdiler. 
Yolculuktan döndüklerinde baba oğluna sordu, “insanların ne kadar fakir olabildiklerini gördün mü?” 
“Evet!” “Ne öğrendin peki?” Oğlu cevap verdi, “Şunu gördüm: bizim evde bir köpeğimiz var, onlarınsa dört. Bizim bahçenin ortasına kadar uzanan bir havuzumuz var, onlarınsa sonu olmayan bir dereleri. Bizim bahçemizde ithal lambalar var, onlarınsa yıldızları. Bizim görüş alanımız ön avluya kadar, onlarsa bütün bir ufku görüyorlar.” Oğlu sözünü bitirdiğinde babası söyleyecek bir şey bulamadı. Oğlu ekledi, “Teşekkür ederim baba, ne kadar fakir olduğumuzu gösterdiğin için!”

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN