Sıtkı Şeremetli - Köşe Yazısı

Milletleri sevgi ve inançları ayakta tutar.
Milletleri birlik ve beraberlikleri ayakta tutar.
Milletleri imanları ayakta tutar.
Devletleri kaos yıkar.
Devletleri ihanet yıkar.
Devletleri nifak yıkar.
Devletleri bölünme yıkar.
Öyleyse, herkesin önceliği olacak. Herkesin
öncelikli görevi vatanı, milleti, devleti,
Dini İslam'ı yaşatmak ve yüceltmek olacak.
Kimse siyasi rant uğruna inançlarından taviz vermeyecek.
Kimse 3-5 oy uğruna hainler ile işbirliği yapmayacak
Kimse Emperyalizmin uşağı olmayacak.
Herkes tarihe bakacak geleceğe yön verecek.
Böyle davranmayanlar var mı?
Var tabii…
Lanet olsun onlara!
YUH OLSUN!
”Türk’üm” diyemeyen,
”Müslümanım Elhamdülillah” diyemeyen,
”Vatan bölünmez” diyemeyen,
Bayrağa selam duramayan,
Şehidine saygısı olmayan,
Aynı zamanda;
AB-ABD işbirliği yapan,
Türkiye’yi bölmek isteyen,
Geçmişine küfreden,
Geleceğimizi karartan
HAİNLERE…
Öte yandan;
İhanete göz yuman,
Zulme boyun eğen,
GAFİLLERE…
Velhasıl;
Bu ülkenin ekmeğini yiyip, ülkesine sahip çıkmayan tüm şerefsizlere lanet olsun, YUH OLSUN…
xxx
”Davran ey Türk Oğlu! Davran artık…
Elde ne harcanacak Rumeli, ne Macar ülkeleri, ne Suriye ve Irak, ne Filistin ve Mısır, ne Trablus, ne Tunus ve Cezayir, ne de Kırım ve Kafkas kaldı. Elde kalan son vatan parçasıdır!”
SON VATAN PARÇASI
Koskoca bir imparatorluk idik(Osmanlı).3 kıtaya hükmediyorduk. Sonra gerileme ve çöküş yılları başladı.
Ve elbette yaşanan acılar da çok büyük oldu.
Yaşadıklarından ders çıkaramayan milletlerin sonu hüsrandır.
Ders alalım…
Gelin o gerileme ve çöküş döneminde yaşanan acı manzaraya birlikte bir göz atalım, hafızamızı tazeleyelim.
DERİN UYKU
”Her gün, saldıran düşmanların önünde gerileyen ordular… Her gün devrilen kale burçları üzerinden, yere düşen bayraklar… Bırakılan ülkeler… Ve iki yüz yıldan beri durmadan devam eden göçler… Açlıktan, soğuktan, bakımsızlıktan perişan olup giden göçmenler… Her bozgundan sonra bir müddet yas ve onun uyandırdığı tesirle bazı hareketler… Fakat çok geçmeden yine derin bir uyku ve vurdumduymazlık…”
Bu uyku hali ve çaresizlik devam ederken Fransız, İngiliz, İtalyan… Tüm Haçlı Batı’sı koca Osmanlı toprağını leş kargaları gibi yağmalıyor.
İşte böyle bir karanlıktan yeni bir aydınlık doğdu.
Böyle bir karamsarlıktan yeni bir umuda yürüyüş başladı.
BÜYÜK UYANIŞ
Türk’ün büyük uyanışı ve İstiklal Savaşı…
İmanını kaybetmiş kimselerin akıllarına sığdıramadığı mucizelerden sonra, İşte büyük Zafer ve Kurtuluş. Bundan sonra da hür ve bağımsız Türkiye.
Aradan onca sene geçti.
Maalesef bugün vatanımız yine tehdit altında.
Özgürlüğümüz yine tehdit altında.
Ve buna karşın milletçe yine vurdumduymazlık ve uyku halinde.
”Etrafta ve kapımızın önünde büyük tehlikeler ve belalar eşinip duruyor. İfritler ve canavarlar ıslık çalıp duruyor…”
Ama şu iyi bilinmelidir ki, bundan böyle Anadolu’dan başka gidebileceğimiz, sığınabileceğimiz bir yer yok.
BU SESE KULAK VERİLMELİDİR
Bu yüzden, Vatanı sevenlerin sesine kulak verilmelidir.
Ne diyor yürekli vatan sevdalıları…
”Davran ey Türk Oğlu! Davran artık… Elde ne harcanacak Rumeli, ne Macar ülkeleri, ne Suriye ve Irak, ne Filistin ve Mısır, ne Trablus, ne Tunus ve Cezayir, ne de Kırım ve Kafkas kaldı. Elde kalan son vatan parçasıdır! Son vatan parçası…
Bir Bozkurt gibi davran. Gayrete gel… Çalışmaya koyul. Eski günler yeniden doğsun… Zafer ve Şan bayrakları ufuklara doğru yeniden açılsın. Her şeyin üstünde BÜYÜK TÜRKİYE… Bizim bahtiyar Türkiye’miz YÜKSELSİN!”
Yıkın siyaset putlarını.
Kırın Emperyalist zincirleri.
Boş verin gündelik siyasetlere.
PKK/PYD/FETÖ vb. zincirinin kirli halkası olmayın.
Vaz geçin iktidar olma uğruna hainlere kuyruk olmaktan..
Esir bir ülkenin zavallıları olmak yerine, Özgür Türkiye'nin
onurlu evlatları olmaya çalışın.